28 Kasım 2016 Pazartesi

Hacet Namazı Nasıl Kılınır?

Hacet Namazı Nasıl Kılınır?

Hacet namazı perşembeyi cumaya bağlayan gecelerde ve ya kandil gecelerinde kılınabilir. Diğer gecelerde kılınabilir. Ama özel gecelerde kılınması asıldır.

Önce kişi boy abdesti alır.
Daha sonra hacet namazı kılmaya niyet eder.
Namaz 4 rekatlık bir namazdır. ve şöyle kılınır.

1. Rekât: Subhaneke + Fatiha + 3 Âyetel Kürsî 

2. Rekât: Fatiha + İhlâs + Felâk + Nas.

Oturuşta : Ettehiyyâtü 

3. Rekât: Fatiha + İhlâs + Felâk + Nas

4. Rekât: Fatiha + İhlâs + Felâk + Nas 

Oturuşta: Et Tehiyyatü + Allahümme Salli + Allahümme Barik + Rabbena  

duaları okunur ve selam verilir,


Selam verdikten sonra Allah'tan hacet neyse o istenir. Allah'tan mürsid istemek için namaz kılındı ise mürsid istenir.

Namazdan sonra hiç konuşmadan yatmak gerekir.

 Yatarken kıbleyi sağa alacak şekilde yatak hazırlanır. Vücudun ön cephesi kıbleye gelecek şekilde yan üstü yatılır. Daha sonra 3 Âyetel Kürsî okunur ve Allah'tan mürsid istenir.

Kişinin haceti mürsid değil de başka bir şey ise o hedefe ulaşmak istenir.

Kişi uyumaya başlamadan önce Sessiz zikir yapmaya başlar. Allah - Allah - Allah diyerek zikire başlar. Yanüstü yatıldığı için sağ kulak yastığa gelecektir. Bas biraz sağa, sola oynatılarak kulakta kalbin atışlarının, basınç sebebiyle rahatça duyulacağı pozisyona gelinir. Ve kalbin her çift aatışında "Allah, Allah" diyerek kişi Allah'i zikredecektir.

İlk namazdan sonra yatıldığında birşey görülmez ise tekrar tekrar, devam edilmelidir. Her gece de kılınabilmektedir.

Allah Razı Olsun

Hacet namazı Ne için kılınır?

Hacet namazı ne için kılınır? Hacet kelime anlamı ile istek ve dilek anlamına gelir. Yani kişinin muradını istemesidir.


Hacet namazı gece yatsı namazı ve sabah namazı aralarında kılınana ve Yüce Rabbimizden isteklerimizi dileklerimizi bildirdiğimiz bir namazdır.

Hacet namazı dünya isteklerimiz ve ahiret isteklerimiz için kılınan bir namazdır.

Dünya isteklerimiz her türlü şerri olmayan istekler olabilir. Mesela evlilik , sınav, geçim zorluğu vs. için kılınabilir.
Ahiret isteklerimiz içinde kılınır ve asli olanıda budur. Kişi Allah'ın kendisine tayin ettiği mürşidini hacet namazı kılarak Allah'a sorması gerekmektedir.

Hacet namazı perşembeyi cumaya bağlayan gece kılınması esastır. Ama diğer günlerde de kılınabilir. Kişi hacet namazı kılmadan önce  Kendisine Emanet olarak verilen ve Allah'a ait olan Ruhunu, Dünya Hayatını Yaşarken Allah'a ulaştırmayı dilemesi gerekmektedir.

Hacet bir istek ve dilektir,   Bize emanet edilen Ruhu dünya hayatını yaşarken Allah'a ulaştırmayı dilersek ve bunun akabinde de Hacet Namazı kılıp  bizim için Tayin edilen mürşidimizi Allah'tan dilersek, Allah'ın bize mürşidi göstermemesi için hiçbir sebep yoktur. Mutlaka Hacet Namazı ile Hem Devrin İmamı Mehdi a.s'da bulmuş oluruz.
 
Unutmayalım ki; Hacet Namazında Niyet çok önemlidir. Eğer Allah'a ulaşmayı dilediysek ve Mürşidimizi soruyorsak, Allah bize mutlaka Mürşidimizi gösterir. Ama Niyetimiz hem Allah'a ulaşmayı dilemek ve aynı  zamanda da Ahir zamanda gelecek olan Mehdi a.s bulmak ise Allah gene bizim kalbimizdeki niyete göre mutlaka gösterecektir.

24 Kasım 2016 Perşembe

Hacet Namazı Ayetleri nelerdir?

  وَاسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلاَّ عَلَى الْخَاشِعِينَ

Vesteînû bis sabri ves salât(salâti), ve innehâ le kebîratun illâ alâl hâşiîn(hâşiîne).

 (Allah’tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah’a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.

 

Bakara Suresi-45 ayeti kerimesi hacet namazından bahsetmektedir.

Bismillâhirrahmânirrahîm

İstiane sabırla ve namazla yalnız Allah'tan istenebilir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) buyurmaktadır: "Cebrail kardeşimin bana öğrettiği iki namazdan biri İSTİHARE, diğeri HACET namazıdır."

Kişi bir kararın kendisi için uygun olup olmadığını İSTİHARE namazı kılarak Allah'tan sorabilir. Bu iki rekâtlık namazda Fâtiha'dan sonra Kâfirun Suresi okunur. İkinci rekâtta da Fâtiha'dan sonra İhlâs Suresi okunur ve Allah'tan yapmak istenen şeyin ya da kararın uygun olup olmadığı sorulur. Eğer Allahû Tealâ beyaz veya yeşil renklerin hakim olduğu bir rüya göstermişse kararın uygun, siyah veya kırmızı renklerin olduğu bir rüya göstermişse uygun olmadığı anlaşılır.

2. namazın adı HACET namazıdır ve şöyle kılınır:
1. Rekât: Subhaneke + Fâtiha + 3 Âyetel Kursî
2. Rekât: Fâtiha + İhlâs + Felâk + Nâs
Oturuş: Ettehiyyatu
3. Rekât: Fâtiha + İhlâs + Felâk + Nâs
4. Rekât: Fâtiha + İhlâs + Felâk + Nâs
Oturuş: Ettehiyyatu + Allahumme Salli + Allahumme Barik + Rabbena

Ve kişi Allah'tan hacette bulunur: "Yarabbi benim mürşidim kim, bana onu göstermeni dilerim. "Dünyaya ya da manevî âleme ait birşey isteniyorsa yine hacet namazı kılınır. Allahû Tealâ "namazla"sözüyle hacet namazını ifade etmektedir. İnsanlar vardır hem Allah'a ulaşmayı dilemezler hem de hacet namazını kılarak Allah'tan devamlı mürşidlerini sorarlar. Allahû Tealâ da onlara sabırlı da olsalar mürşidlerini hiç göstermez. Bu insanlar kendi kendilerini aldatırlar: "Ben Allah'a ulaşmayı diliyorum ama Allah bana mürşidimi göstermiyor" diyerek yalan söylerler. Çünkü Allahû Tealâ buyurmaktadır:

29/ANKEBÛT-5 Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi le âtin, ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah’a mülâki olmayı (hayattayken Allah’a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah’a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.
Eğer kişiler huşû sahibiyse kesin şekilde inanırlarki ruhlarını ölmeden evvel Allah'a ulaştıracaklardır ve ölümden sonra da ruhları tekrar Allah'a bir defa daha geri dönecektir.

Hacet namazı kılınıpta Allah'tan sorulduğu zaman o şeye ehil olunmalıdır.

Hacet namazını kılan kişi huşû sahibiyse yani Allah'a ulaşmayı gerçekten diliyorsa ve mürşidini Allah'tan sorduysa Allah'ın o kişiye mürşidini daha ilk seferde göstermemesi mümkün değildir. İşte bu dizayn içerisinde âyet-i kerime Allah'tan istianenin nasıl istenmesi gerektiğini ifade etmektedir. Ve kişi huşû sahibi olmuşsa Allahû Tealâ mutlaka mutlaka mürşidini gösterecektir ve istianeyi ona ulaştıracaktır.


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَابْتَغُواْ إِلَيهِ الْوَسِيلَةَ وَجَاهِدُواْ فِي سَبِيلِهِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

 

 Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz. 

 

Maide suresi 35. ayeti kerimesi

Allahû Tealâ burada âmenû olanların takva sahibi olmasını ve Allah'a ulaştıracak olan vesileyi yani mürşidi Allah'tan istemelerini emrediyor. Tabiatıyla mürşide ulaştıktan sonra da nefs tezkiyesi söz konusu. Ve Allahû Tealâ, “Allah yolunda cihad edin.” diyor. Bu cihad, hem insanın nefsiyle yapacağı büyük cihad hem de Allah'ın düşmanlarıyla yapılan küçük cihadı kapsar. Allahû Tealâ, felâha ermenin, kurtuluşa ermenin cihadla mümkün olacağını söylüyor. Bu âyetteki cihad nefs tezkiyesi ve tasfiyesi olan büyük cihaddır.

Nefse karşı cihad-ı ekberi kazanmak ancak mürşide tâbî olmakla gerçekleşir. Mürşidsiz hiç kimse tek başına büyük cihadı başaramaz. Allah'tan, Allah'a ulaştıracak olan vesileyi istemek, mürşidi istemek, nefs tezkiyesi yapmak farzdır. Felâh, cennet müjdesine, cennet kurtuluşuna ulaşmaktır.

Âyette bahsedilen felâh (kurtuluş) 3. kat cennet müjdesidir. Bir insanın 3. kat cennet kurtuluşuna ulaşması, felâha ermesi, vesileyi istemesine, mürşide ulaşmasına, tövbe edip kalbine îmân yazıldıktan sonra nefs tezkiyesi yapmasına ve böylece 3. safha takva sahibi olup felâha ermesine bağlıdır. 1. safhadaki takva Allah'a ulaşmayı dilemek yani âmenû olmaktır. Kişiyi birinci kat cennete ulaştırır (Cennetün Aliyeh). 2. safhadaki takva âyet-i kerimede “Allah'a karşı takva sahibi olun ve O'na ulaştıracak vesileyi isteyin.” olarak belirtiliyor. Yani Allah'a ulaştıracak vesileyi, mürşidi isteyip mürşidin önünde tövbe ederek, el öperek “lâ ilâhe illallâh muhammedun resûlullâh” diyerek, 2. safhadaki takvanın sahibi olursunuz. Burada ikinci kat cennet kazanılır (Cennetün Firdevs). Sonra O'nun yolunda cihad etmeye, büyük cihadı (nefs tezkiyesi) yapmaya başlıyorsunuz. Nefs tezkiyesi sonunda Allahû Tealâ'nın evliyası oluyorsunuz. Tezkiye olayında ruh Allah'a ulaşır ve kişi felâha erer. Burada 3. kat cennetin müjdesi vardır (Cennetün Huld). Böylece âyet-i kerime bize 1. 2. ve 3. safhadaki takva ile takva sahibi olmayı gösteriyor.